Eğitim Kenti Karabük “Okuyorum Öğreniyorum“ projesi kapsamında;

Farklı roman kahramanlarının bir araya getirilerek masal yazma çalışması yapıldı

Bir zamanlar edebiyat diyarında, farklı roman kahramanlarının yaşadığı büyülü bir köy vardı. Bu köyde, Bihruz Bey, Felatun Bey, Rakım Efendi ve Hayri İrdal bir araya gelmiş, birbirinden ilginç maceralar yaşıyorlardı. Köyün adı “Romanlar Vadisi” idi ve burası geçmiş, gelecek ve hayal gücünün birleştiği bir yerdi.

Bir sabah, Bihruz Bey, her zamanki gibi zarif kıyafetleri içinde arabasına binip köy meydanında turlamaya çıktı. "Periveş görse bana hayran kalırdı!" diye düşünerek aynasına bakıp duruyordu. Tam o sırada, Felatun Bey elinde altın saplı bir bastonla yanına yaklaştı.

"Ah, sevgili Bihruz, sizin bu arabanızın ne kadar eski olduğunu fark ettim. Benim İngiltere’den gelen faytonum çok daha zarif, size bir gün gösteririm," dedi, yüzünde kibar ama ukalaca bir ifadeyle.

Bu sırada, kahvehane köşesinde oturup olanları izleyen Rakım Efendi, hafifçe gülümsedi. "İkisi de hayal dünyasında yaşıyor," diye düşündü. Ama işin ilginç tarafı, Rakım Efendi’nin köydeki herkes tarafından akıl hocası olarak görülmesiydi. Ona danışmadan kimse önemli bir karar almazdı.

Günün ilerleyen saatlerinde, köyün merkezindeki Saat Kulesi’nin önünde ilginç bir toplantı yapıldı. Hayri İrdal, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nden kalan eski bir saat mekanizmasını tamir etmeye çalışıyordu. Bir yandan da eski anılarını anlatıyordu:

"Bu saatin içindeki yay, tıpkı benim hayatımdaki karmaşa gibi... Ama düzeni sağlayabilirsem her şey yoluna girer!"

Tam o sırada, Felatun Bey’in bir şakası ortalığı kahkahaya boğdu:

"Hayri Bey, siz sadece saatleri değil, şu Bihruz’un hayal dünyasını da ayarlamalısınız. Belki böylece gerçek aşkı bulur!"

Köydeki herkes bu sohbetlerin tadını çıkarırken, Rakım Efendi ciddi bir tonla konuşmaya başladı:

"Hayatta her şey bir denge meselesi. Bihruz hayal dünyasında kaybolmuş, Felatun kendini fazlasıyla beğenmiş, Hayri ise geçmişte yaşıyor. Hepimiz kendi iç saatlerimizi ayarlamalıyız."

Bu sözler üzerine köyün büyülü atmosferinde herkes derin düşüncelere daldı. O günden sonra, kahramanlarımız sadece kendi hikayelerinde değil, birbirlerinin dünyasında da yer edinmeye başladılar. Böylece, Romanlar Vadisi’nde dostluk, tartışma ve kahkahalarla dolu yepyeni bir masal başladı.

Ve herkes, kendi romanının kahramanı olduğu kadar, bu vadinin de birer parçasıydı.